Genç hocalara tavsiye

ÖZEL BİR ANI Sporcunun fiziksel gelişmesi, vücudundaki kuvvetlenmesini istediği kasa ya da organa yapacağı yüklemenin ne kadar büyük bir yoğunlukta olduğuyla ilgilidir. Yüce yaradan insanoğlunu her türlü zorluğa uyum sağlayacak şekilde yaratmıştır. Burada sporcunun irade gücü ve zorluğa direnme gücü devreye girer. Sporcu hocasına ve antrenmana ne kadar güvenirse o kadar mücadele ve direnç gösterir. Başarı sporcunun hocasına tüm kalbiyle inanmasıyla gelir. Bu nedenle sporcularınıza antrenman öncesi ve sık sık toplantılarla neyi neden yaptığınızı anlatmalısınız. Burada 1992 - 1993 yıllarında yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Ankara'ya öğretmen olarak tayin edildiğim Yeşilevler İlk Öğretim Okulu maçlarda lisanssız sporcu oynatmaktan 1 yıl ceza almış. Bende orta 2 sınıflardan bir takım kurdum ve tam bir yıl öncesinden antrenmanlara başladık. Sanki atletizm takımı gibi çalışıyorduk. Maçlar başladığında 5 maçta 48 gol atıp (3 ü de penaltıdan olmak üzere) sadece 3 gol yemiştik. Daha sonraki yıl sporcuları ve maddi imkanları olmadığı için maçlara katılamayacağını bildiren Enerji Bakanlığı spor kulübü ile irtibata geçerek onların adına maçlara çıktık. Çocuklarımın hepside yıldızlar kategorisindeydi. Biz 2. yıl antrenmanlara hiç ara vermeden çalışıyorduk. Henüz maçlar oynanmadığı için ve maçlara daha 3 ay olduğu için 19 Mayıs dış sahada antrenman yapan tek takımdık. Tüm hocalar şaşırmış vaziyette bıyık altından sahalara yeni gelen tanımadıkları bu hocaya gülüyorlardı. İlk olarak 2. amatör küme maçları başladı. Tecrübe olsun diye maçlara girmeye karar verdik. İlk maç tek kale oynanmasına rağmen top istemediği için berabere bitti. Şansına daha sonra her hafta o haftanın lideri ile oynayıp yeniyorduk. Bu arada 2 hafta sonra gençler kategorisinde de maçlar başladı. Futbol il temsilciliğine dilekçe vererek aynı takımla haftada 2 maça gireceğimizden maçların aynı gün konmamasını rica ettik. Bir maçımızı cumartesi bir maçımızı pazar günü oynuyorduk. Tam bir ay sonra yıldızlar maçları da başlayınca haftada 3 maça çıkmak zorunda kaldık. Çarşamba maçlarına da çıkarak haftada 3 maç oynadık. Yıldızlar kategorisinde yenilgisiz şampiyon olduk. O sezon Galatasaray Avrupa kupalarında çok başarılı bir sezon geçiriyor fakat her fırsatta haftada 2 maça çıkmalarından dolayı yorulduklarından dem vuruyorlardı. Benim 15 - 16 yaşındaki takımım içinse bu sadece eğlenceydi ve sadece derslerde zorlanıyorlardı. Çünkü derslerinden zayıf getiren kadro dışı kalacağını biliyordu. Maçlarda artık hocalardan oluşan 50 - 60 kişilik özel seyircimiz de olmuştu. Ben maçları tirübünden elimde kamera ile kayıt yaparak izliyor, sonra sporculara maç analizi yapıyordum. Amatör maçlarında sanırım 7. maçta karşımıza lider çıkan ve 3-1 yenilen takım şampiyonluk beklerken küçücük çocuklara yenilmeyi hazmedememiş ve sonraki maçları kaybederek gerilere düşmüştü. Maça değil toplu topsuz çocukları dövmek için maça gelmişlerdi. 3-0 önde iken kamerayı bırakıp sahaya girdim ve hakeme bir şeyler söyledikten sonra takımı birinci devre sahadan çektim. Dünyada başka bir örneği var mı bilmiyorum ama sanırım Türkiye'de ilk kez bir hoca galipken takımını sahadan çekerek 3-0 hükmen mağlup olup 3 ay sahaya girememe cezası almış tek kişiyim. Antrenmanlara çok erken başladığımı düşünen bütün antrenörler seyrettikleri çalışmaları sporcularına yaptırmaya başladılar. Fakat burada en önemli konuyu bilmiyorlardı. Benim sporcularım 1 yıllık büyük bir hazırlık sezonu geçirmişlerdi. Antrenmanlar sporcularıma özel çıkarılmışlardı. Her antrenman sezonun durumuna göre ayrı yoğunluktaydı. Burada kendinize ve gözlemlerinize güvenip, her sporcunuzun satranç oynar gibi özel bir görevi olduğunuzu unutmayıp, ölene kadar bilgi alabileceğinizi ve daima araştırma yapmak zorunda olduğunuzu unutmamalısınız. Ben her şeyi biliyorum diyen kişi artık durmuş durumdadır. Ölene kadar durmamalıyız.

« Geri
YASAL UYARI

Bu sitedeki tüm bilgiler yazarın kendi düşüncesidir. Herkes faydalanabilir, kopyalayıp kullanabilir.

Merak ettiğiniz her konu için yazarı arayıp danışabilirsiniz.

Temel hazırlık yapılmadan, aşırı yüklenmelerden ve hareketin yanlış uygulanmasından doğacak sakatlıklardan ve olumsuzluklardan yazar sorumlu değildir.